Burada hayallerimi yazacağım...
Çoğunlukla gitmek üzerine kurulu olan hayallerimi...
Çünkü koklerimi bir türlü salamadım bulunduğum yere... Buraya ait değilim ancak, nereye ait oldugumunda farkında değilim. Kökleneceğim yerin arayisina tanık olacaksınız sizlerde.

Sadece A.Ş.K.

Sadece A.Ş.K.

15 Aralık 2014 Pazartesi

Paşamın Doğum Günü Hazırlıkları


2013 yılının Eylül ayında ailemize katıldı kalbimin şahı, ruhumun aşkı,  ve en klasik olan hayatımın anlamı. Ilk doğum günü tüm ailemiz için çok önemliydi. En küçük birey zira 30 yaşında idi. Bu durumda bütün aile büyükleri doğum gününde bir arada olmak istediler. Herkesin toplanabilmesi için kutlama biraz gecikmeli oldu. Bu bizim için bir dert değildi, zira gün takıntısı olmayan bir aileyiz.

Günün teması BAYKUŞ' tu. Baykuş posteri, Baykuş kitap ayraclari, Baykuş kurabiyeleri, magnetleri ve tabi ki doğum günü pastası.  Yoğun araştırma ve çalışmalardan sonra hediyeler ve yiyecekler hazırlandı.  Kurabiyeleri, muffinleri ve pastayı ben yaptım yapabildiğim kadar. Herkes birseyler getirdi ve süper bir masa oluştu.

Ama paşamız biraz huysuzdu o nedenle tüm fotoğraflarda ekşi suratlı çıktı. Bir güldüremedik kendisini.


Pastamız
Kurabiyeler











O


Öyle hırçındı ki ruhu

Aynı Karadeniz’in dalgaları gibi, sarsıyordu benliğini.

Her harekete geçişinde,

Dalgalar arasında kalan küçükcük bir kayık misali sallanıyor, savruluyordu.

Dur dese, sanki daha da arttırıyordu şiddetini

Kendini suya koyvermek gibi teslim oldu sonunda

Ruhunun hırçınlığına…

Aldı götürdü ruhu onu hırçınlık denizine

Şimdi her şey çok farklıydı gözünde.

Oynayan çocuklar, bağıran sevdalılar, yalanlar dolanlar, su katılmamış dostluklar

Artık farkındaydı baktığı ama görmediği her şeyin.

Ruhu bırak dediğinde, bıraktı ellerini onu hayata bağlayan

Saçları rüzgara karışırken, kalbi deliler gibi atarken, gözleri sımsıkı kapalıyken

Görüyordu o her şeyi.
 
Açtı kollarını iki yana, kavuşuyordu artık ruhu dinginliğine…


Sinem Uzyol
Istanbul – 18/11/14