Burada hayallerimi yazacağım...
Çoğunlukla gitmek üzerine kurulu olan hayallerimi...
Çünkü koklerimi bir türlü salamadım bulunduğum yere... Buraya ait değilim ancak, nereye ait oldugumunda farkında değilim. Kökleneceğim yerin arayisina tanık olacaksınız sizlerde.

Sadece A.Ş.K.

Sadece A.Ş.K.

7 Mayıs 2008 Çarşamba

BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM

Ben hayatta en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla ha düştü ha düşecek
Nasıl koşardım ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helalleşmek ister elbet, diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oynunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından uçmakta olan o devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.

CAN YÜCEL

*******************************
Babamı kaybedeli yaklaşık 6 sene oluyor. Ve onu ne zaman düşünsem, burnumun direği sızlıyor. Can Baba'nın bu şiirini de okuyunca gene bir hüzün bulutu kapladı dört bir yanımı. Ben, babamın biricik kızıydım. O da benim devimdi. Ne diyebilirim ki sözler boğazımda düğümlenirken...

"Mekanın cennet olsun babacığım. Huzur içinde yat."


İst. - Mayıs '08