Öyle
hırçındı ki ruhu
Aynı
Karadeniz’in dalgaları gibi, sarsıyordu benliğini.
Her
harekete geçişinde,
Dalgalar
arasında kalan küçükcük bir kayık misali sallanıyor, savruluyordu.
Dur
dese, sanki daha da arttırıyordu şiddetini
Kendini
suya koyvermek gibi teslim oldu sonunda
Ruhunun
hırçınlığına…
Aldı
götürdü ruhu onu hırçınlık denizine
Şimdi
her şey çok farklıydı gözünde.
Oynayan
çocuklar, bağıran sevdalılar, yalanlar dolanlar, su katılmamış dostluklar
Artık
farkındaydı baktığı ama görmediği her şeyin.
Ruhu
bırak dediğinde, bıraktı ellerini onu hayata bağlayan
Saçları
rüzgara karışırken, kalbi deliler gibi atarken, gözleri sımsıkı kapalıyken
Görüyordu
o her şeyi.
Sinem Uzyol
Istanbul – 18/11/14
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder